haksız kazanç sağlamak ne demek?
- Make a big haul.
haksız
- Hak ve adalete uygun olmayan.
- Davası, iddiası, davranışı, düşüncesi doğru ve yerinde olmayan (kimse).
- Unjust.
- Unfair.
- False.
- Wrong.
- Unjustified.
- Undeserved.
- Unearned.
- Ill-gotten.
haksız alıkoyma tazminat davası
- Action of trover.
kazanç
- Satılan bir mal, yapılan bir iş veya harcanan bir emek karşılığında elde edilen para, getiri, temettü.
- Yarar, çıkar, kâr
- Bir devredeki çıkış sinyalinin giriş sinyaline oranını ifade eden yükseltim ölçüsü.
- Bk. gelir
- Bir elektrik akını ya da geriliminin yükseltim oranı.
- Telsiz iletişiminde akımmıknatıssal dalgaların gücünü yükseltme oranı.
- Bir elektronik dizgede ya da bu dizgenin yükselteç gibi bir bölümündeki im gücünde artış. (Genellikle çıkış gücünün, giriş gücüne desibel oranıyla belirtilir).
- Winnings.
- Profit.
- Takings.
sağlamak
- Bir işin olması için gerekli durumu, şartları hazırlamak, temin etmek
- Elde etmek, sahip olmak
- Bir işlemin doğruluğunu ortaya koymak.
- Öndeki aracın sağından ilerleyerek önüne geçmek.
- Tekeffül etmek.
- Ensure.
- Supply.
- Find.
- Accommodate.
- Accommodate smb.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
haksızhaksız alıkoyma tazminat davasıhaksız bozmahaksız bulmakhaksız davranışhaksız eylemhaksız fesihhaksız fiilhaksız fiil kabilindenhaksız filhaksarhaksarıhakseverhakseverlikhakhak arayanhak çiğnemehak deyince akan sular dururhak dinikazançkazanç amacı gütmeyen dernekkazanç bölüşümükazanç dağıtımıkazanç duyarlılığıkazanç geliştirme planıkazanç genişliğikazanç hatasıkazanç hissesikazanç kaynağıkazankazan basınç düzeyikazan basınç seviyesikazan besleyicisikazan borusu