kazanç ne demek?
- Satılan bir mal, yapılan bir iş veya harcanan bir emek karşılığında elde edilen para, getiri, temettü.
- Yarar, çıkar, kâr
Yarı keyif, yarı kazanç için balıkçılık sanatında karar kılmıştı.
S. F. Abasıyanık - Bir devredeki çıkış sinyalinin giriş sinyaline oranını ifade eden yükseltim ölçüsü.
- Bk. gelir
- Bir elektrik akını ya da geriliminin yükseltim oranı.
- Telsiz iletişiminde akımmıknatıssal dalgaların gücünü yükseltme oranı.
- Bir elektronik dizgede ya da bu dizgenin yükselteç gibi bir bölümündeki im gücünde artış. (Genellikle çıkış gücünün, giriş gücüne desibel oranıyla belirtilir).
- Winnings.
- Profit.
- Takings.
- Avails.
- Income.
- Earnings.
- Revenues.
- Gainings.
- Benefit.
- Acquirement.
- Acquisition.
- Capital.
- Convenience.
- Credit.
- Grist.
- Increment.
- Make.
- Melon.
- Proceeds.
- Receipt.
- Spoil.
- Yield.
- Bread.
- Emolument.
- Good.
- Return.
- Advantage.
- Achievement.
- Booty.
- Decreasing returns.
- Dimes.
- Getting.
- Interest.
- Plunder.
- Gain.
- Verstärkung, Signalverstärkung, Gewinn
- Gewinn
- Gain
gelir
- Bir kimseye veya topluluğa belli zamanlarda, belli yerlerden gelen para, varidat
- Bir ekonomik birimin belli bir süre içinde kazandığı ücret, aylık, kira vb., varidat, irat.
- Üretim etkinliklerine katılan üretim faktörlerinin yaratılan hasıladan bölüşüm sonunda aldıkları pay.
- Emek faktörünün işlendirilmesinden sağlanan maaş, ücret, bahşiş, prim; finansal araçlardan sağlanan faiz, kâr payı gibi sermaye getirileri; taşınmaz ve topraktan sağlanan kira, rant; iş göremezlik, çocuk desteği; sağlık, işsizlik sigortası ve emeklilik gibi sosyal güvenlik kapsamındaki transfer ödemeleri ile şans oyunları vb. kaynaklardan elde edilen para miktarı.
- Îrâd.
- Bir filmin herhangi bir sinema salonunda ya da oynatım süresi boyunca sağladığı para. (Kesintiligelir ya da kesintisizgelir olarak ikiye ayrılır).
- Box office, box office (takings, receipt), take.
- Income.
- Revenue.
- Revenues.
kazanç amacı gütmeyen dernek
- Üyelerinin konut gereksinmelerini karşılamak için etkinliklerde bulunan, bir ortaklık gibi kazanç ereği bulunmayan toplumsal amaçlı dernek.
- Non-profit company.
- Société sans but lucratif
kazanç bölüşümü
- Bk. kâr dağıtımı