hak ne demek?
- Toprak.
- Adalet.
- Adaletin, hukukun gerektirdiği veya birine ayırdığı şey, kazanç
Üstelik adli tatil olduğu için hak sahipleri bekleşirler.
B. Felek - Dava veya iddiada gerçeğe uygunluk, doğruluk.
- Geçmiş ve harcanmış emek.
- Pay.
- Emek karşılığı ücret.
- Doğru, gerçek
- Maden, ağaç, taş üzerine elle yazı veya şekil oyma.
- Kâğıttaki yazıyı kazıma.
- Tanrı.
- Toprak.
- Bk. oymabaskı
- (Bak: Hakk)
- Vasat. Vasati. Orta. (Osmanlıca'da yazılışı: hâk)
- [Jim Fullington] heel, back part of the foot; back part of the sole of a shoe; hoe, pickaxe; cut, incision.
- Benefit.
- Condign.
- Justice.
- Claim.
- Authority.
- Dibs.
- Franchise.
- Title.
- Warrant.
- Warranty.
- The right.
- Just.
- Right.
- Renumeration.
- Right dealing.
- One's due / right / share.
- Fairness.
- True.
- Allowance.
- Margin.
- Benefice.
- Beneficium.
- Competence.
- Prerogative.
- Privilege.
- Reason.
- Remuneration.
- Truth.
oymabaskı
- (Resim) Çinko, bakır, tahta gibi plaklara kazıma ile yapılan resimleri kâğıda basma tekniklerine verilen ad. Resim kazınmış plakların ya çukurlaştınlmış yerlerine ya da düz bırakılmış yerlerine boya ya da mürekkep yedirerek basma sanatı. a. bk. ağaç-oyma, taş bas kı, linoloyma, akvatinta, düzbaskı, yüksek baskı, derin baskı.
- Engraving, etching.
hak arayan
- Mafger.
hak çiğneme
- An outrage upon justice.