kazan ne demek?
- Çok miktarda yemek pişirmeye veya bir şey kaynatmaya yarayan büyük, derin kap
Koca bir kazan patates kaynattık.
A. Gündüz - Buhar makinelerinde, kalorifer tesisatında, suyun kaynatıldığı büyük derin kap.
- Sıcak su ya da buhar üretmek macıyla kullanılan açık veya kapalı kap.
- 1. su çevrisi, kayra. 2. sazlık yerlerde dibi bulunmayan sulu y 3. girdap.
- Semiz şişman kimse. (Osmanlıca'da yazılışı: kazan (kevzân))
- Batch, lot.
- An industrial city in the European part of Russia.
- Boiler.
- Cauldron.
- Caldron.
- Kettle.
- Kier.
- Large kettle.
- Furnace.
- Burner.
- Chaudierene
kazan basınç düzeyi
- Buharlı döşemde, buhar basıncının, suyu yoğuşma borusunda yükselttiği düzeyden geçeceği düşünülen yatay düzlem.
kazan basınç seviyesi
- Bk. kazan basınç düzeyi