hak deyince akan sular durur ne demek?
- Bir anlaşmazlıkta adalet, tarafsızlık, hakkaniyet devreye girdiğinde kimsenin söyleyecek sözü kalmaz.
hak
- Toprak.
- Adalet.
- Adaletin, hukukun gerektirdiği veya birine ayırdığı şey, kazanç
- Dava veya iddiada gerçeğe uygunluk, doğruluk.
- Geçmiş ve harcanmış emek.
- Pay.
- Emek karşılığı ücret.
- Doğru, gerçek
- Maden, ağaç, taş üzerine elle yazı veya şekil oyma.
- Kâğıttaki yazıyı kazıma.
hak arayan
- Mafger.
akan
- Bir yerden bir yere doğru akan, giden.
- Akıp gitmekte olan.
- Hareket eden, akan.
- Çeşme, pınar.
- Deve ayağını bağladıkları ip.
- Flowing, running, runny, effusive.