gitmeye hazır ne demek?
- Booted and spurred.
booted
- Çizmeli
gitme
- Gitmek işi.
- Going.
- Passing.
- Ascent.
- Gravitation.
- Departure.
- Attendance.
- Drive.
- Egress.
- Farewell.
gitme vaktini uzatmak
- Linger
hazır
- Bir iş yapmak için gereken her şeyi tamamlamış olan, anık, amade, müheyya.
- Belli bir işe yarayacak, kullanılacak bir duruma getirilmiş.
- Belirli bir biçimde yapılmış olarak satılan, alıcı bekleyen, ısmarlama karşıtı.
- Bu fırsattan yararlanarak
- Huzurda olan, göz önünde olan. Amade ve müheyya olan. Gaib olmayan.
- Su sesi, su şırıltısı. (Osmanlıca'da yazılışı: hazîr)
- Prepared.
- Ready-made.
- Quick.
- Present.