gözlemcilik yapmak ne demek?
- Sit in.
sit
- Tarih öncesinden günümüze kadar değişik çağların ve uygarlıkların kültür değerlerini temsil eden eser veya kalıntı.
- Bazı ayrıcalıklar dışında olgunlaşmamış bir hücreyi belirten son ek
- 3d pers.
- Sing.
- Pres.
- Of Sit, for sitteth.
- To suit ; to become.
- Be in session; 'When does the court of law sit?' sit around, often unused; 'The object sat in the corner'.
- Be seated.
- Sit around, often unused; 'The object sat in the corner'.
gözlemcilik
- Gözlemcinin yaptığı iş.
- Observation.
gözlemci
- Dikkatle, eleştirici bir gözle gözlem yapan kimse, müşahit.
- Bir konferans, kongre vb.ne katılan, genellikle söz alma ve önerge verme hakkı olmayan, toplantıları kendi veya başkası adına izleyen kimse, müşahit.
- Gözlemevinde gözlem yapan kimse, rasıt.
- Bir karşılaşmayı izleyip kurallara uyulup uyulmadığını bildiren rapor yazmakla görevli kimse.
- Bkz. observer, gözleyici, müşahit, rasıt
- Ayaktopu oyunlarını ve görevlileri izlemekle görevlendirilmiş kişi.
- Student.
- Observer.
- Observer müşahit.
yapmak
- Yol almak
- Bir harekete, işe başlamak veya bir hareketle, işle uğraşmak
- Salgılamak, çıkarmak
- Dışkı çıkarmak
- Gerçekleştirmek
- Tehdit yoluyla birini herhangi bir duruma düşürmek
- Evlendirmek
- Bir durum yaratmak
- Edinmek, sahip olmak
- Bir kimseye bir meslek kazandırmak, yetiştirmek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
gözlemcilikgözlemcigözlemci gözleyicigözlemci öğrencigözlemci tutanağıgözlemci varlığının etkisiyapmakyapmak istemekyapmak istememekyapmak pek de kolay değilyapmak üzereyapmak üzere olmakyapmak yada bozmakyapmak zorunda kalmakyapmakla meşgul olmakyapmakla şeref duymakyapmayapma aydınlatmayapma beyapma bebekyapma bezem