gözlemci gözleyici ne demek?
- Gözlem yapan kimse.
- Observer.
- Observateur
gözlem
- Bir nesnenin, olayın veya bir gerçeğin, niteliklerinin bilinmesi amacıyla, dikkatli ve planlı olarak ele alınıp incelenmesi, müşahede
- İnceleme sonucu elde edilen değer, müşahede.
- Bir gök cismini, bir gök olayını çıplak gözle veya bir araç yardımıyla izleyerek görülen değerleri tespit etme işlemi, rasat.
- Bir yazı veya eseri yazmaya başlamadan önce konusuyla ilgili gerekli bilgi, deney, inceleme ve araştırma yapma işi.
- Çeşitli araç ve gereçlerin yardımıyla olayların sebeplerini bilmek için uygulanan bilimsel yöntem.
- Bir olayın veya olgunun niteliklerini açıklamak amacıyla, her türlü belirtinin planlı bir biçimde izlenmesi.
- Bkz. observasyon, müşahade, rasat
- Doğa olaylarının işleyiş yasalarını bulmak amacıyla yapılan bilimsel araştırmaların ilk basamağı; olayların oluşum ve yürüyüşünü kimi gereçler yardımıyla izleme ve izlenimleri saptama.
- Olayların, belirlenen sırada, düzenli, amaçlı olarak incelenmesi.
- müşahade, gözlemek karşılığı olarak kullanılan kelime
gözlemci
- Dikkatle, eleştirici bir gözle gözlem yapan kimse, müşahit.
- Bir konferans, kongre vb.ne katılan, genellikle söz alma ve önerge verme hakkı olmayan, toplantıları kendi veya başkası adına izleyen kimse, müşahit.
- Gözlemevinde gözlem yapan kimse, rasıt.
- Bir karşılaşmayı izleyip kurallara uyulup uyulmadığını bildiren rapor yazmakla görevli kimse.
- Bkz. observer, gözleyici, müşahit, rasıt
- Ayaktopu oyunlarını ve görevlileri izlemekle görevlendirilmiş kişi.
- Student.
- Observer.
- Observer müşahit.
gözlemci öğrenci
- Monitor.
gözleyici
- Gözleme işini yapan kimse.
- Gözlemci
- Observer.