gözden ırak tutmak ne demek?

1. Görmek istememek.

görmek

1. Göz yardımıyla bir şeyin varlığını algılamak, seçmek
2. Anlamak, kavramak, sezmek
3. Yanına gidip konuşmak.
4. Bir şey hakkında bir yargıya varmak, değerlendirmek.
5. Belirli bir zamanın içinde bir olaya tanık olmak, yaşamak
6. Yapmak, etmek.
7. Kendisine yapılmak, bir davranışla karşılaşmak, maruz kalmak.
8. Almak.
9. Transact.
10. Observe.

gözden ırak tutulmak

1. Önem verilmemek, değersiz bulmak: “Bunca yüzyıl gözden ırak tutulan gerçek Türkçeyi ön plana almak gerekiyordu.” -A. Erhat.

gözden ırak olan gönülden de ırak olur

1. Ayrı düşenlerin arasındaki sevgi de zamanla azalır.
2. Out of sight out of mind.

ırak

1. Osmanlıca'da yazılışı: ırâk.
2. Klasik Türk müziğinde, aynı adla anılan ve kalın fa diyez notasını andıran perdedeki makamlardan biri.
3. Uzak.
4. Dicle Nehrinden aşağı Basra'ya kadar Şat Suyu'nun iki tarafı olan memleket.
5. Iraq.
6. Distant.
7. Remote uzak.
8. Irak.
9. Remote.
10. Republic in the Middle East in western Asia; the ancient civilization of Mesopotamia was in the area now known as Iraq; modern government is involved in state-sponsored terrorism.

tutmak

1. Elde bulundurmak, ele almak
2. Ele geçirmek, yakalamak
3. Avlamak
4. Yanında bulundurmak, alıkoymak.
5. Hürriyetinden yoksun bırakıp bir yere kapamak, tevkif etmek
6. Kaplamak
7. Kırağı, çiğ veya kar bir yüzeyde görünür durumda olmak, kalmak
8. Denetimi ve yetkisi altına almak.
9. Hold up.
10. Get hold of.

Türetilmiş Kelimeler (bis)