göçüp gitmek ne demek?
- Ölmek.
göçü
- Toprak kayması.
- Landslip, landslide, falling of a mass of earth and rocks.
göçücü
- Göçme işini yapan.
- Mevsimine göre yer değiştiren (hayvan).
- Genellikle şiddetli deprem sonrasında ağır hasara uğramış ve yıkılmak üzere olan (bina).
- Ölümü yakın olan.
- Migratory.
gitmek
- Bir yere doğru yönelmek
- Bir yerden veya bir işten ayrılmak.
- Çıkmak, ulaşmak.
- Belli bir amaçla bir yere devam etmek veya bir işle uğraşmak.
- Sürmek, devam etmek
- Yakışmak, yaraşmak.
- Tüketilmek, harcanmak
- Götürülmek, gönderilmek.
- Take one's way.
- Go away.