göç ne demek?
- Ekonomik, toplumsal, siyasi sebeplerle bireylerin veya toplulukların bir ülkeden başka bir ülkeye, bir yerleşim yerinden başka bir yerleşim yerine gitme işi, taşınma, hicret, muhaceret
Obalarının hâlâ arkası kesilmeyen göçleri devam etmekte idi.
S. Ayverdi - Evden eve taşınma, nakil
- Taşınma sırasında götürülen ev eşyaları.
- Kuşların, geyiklerin, yarasaların, bazı balık ve böceklerin mevsim, iklim, besin miktarı vb.ne göre çevre değiştirmeleri.
- İktisadi, siyasi veya sosyal nedenlerle bir yerleşim biriminden başka bir yerleşim birimine doğru gerçekleşen nüfus hareketleri.
- Mevsim, iklim, besin miktarı vb. sebeplere dayalı olarak hayvanların habitat değiştirmesi.
- Bitkilerin yeni alanlara yer değiştirmesi. Migrasyon.
- Herhangi bir kuvvetin etkisi altında belli bir yönde taneciklerin, iyonların düzgün hareketleri.
- Embriyonel gelişim sırasında kimi hücrelerin bulundukları yerden başka bir yere amöboid hareketlerle taşınması olayı.
- Migratory.
- Immigration.
- Migration.
- Emigration.
- Drift.
- Exodus.
- Expatriation.
- Transmigration.
- Settlement.
- Change of abode.
- Move.
- Trek.
- Migration
- Migration
- Migratio
göç alanı
- Fisyon enerjisinden ısıl enerjiye kadar olan yavaşlama alanı ile, ısıl nötron yayılma alanının toplamı.
- Migration area.
- Aire de migration
göç alani
- Migration area