fresh feed ne demek?

  1. Taze yem

taze

  1. Bozulmamış, bayatlamamış olan
  2. Dinç, yıpranmamış, yorulmamış
  3. Kuru olmayan, körpe, kuru karşıtı
  4. Yeni, zamanı geçmemiş
  5. Genç kadın
  6. körpe, genç
  7. Yeni, körpe, genç.
  8. Yeni kesilmiş, bayatlamamış, taravetli, buruşmamış.
  9. (en)Fresh.
  10. (en)Green.

fresh fig

  1. Bardacık

fresh fish

  1. Taze balık

feed

  1. Beslemek
  2. Geçindirmek
  3. Yemek yemek
  4. Otlatmak, otlamak
  5. İhtiyacını temin etmek
  6. Yiyecek, gıda
  7. Yedirmek, yiyeceğini vermek
  8. Bakmak, beslenmek
  9. Besleme, işlenecek malzemeyi makinaya verme
  10. Bu malzemeyi makinaya veren cihaz

Türetilmiş Kelimeler (bis)

fresh figfresh fishfresh fodderfresh foodfresh fruitfresh airfresh air friendfresh air make upfresh and cripsfresh beanfreshfresh breadfresh breezefresh butterfresh eggfrescofresco paintingfrescoedfrescoerfrescoistfeedfeed a coldfeed a meterfeed additivefeed additive concentratefeed additivesfeed backfeed back etkifeed back inhibitionfeed back mechanismfeefee chargingfee descriptionfee faw fumfee for the night
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın