feed ne demek?
- Beslemek
- Yiyecek, gıda
- Yedirmek, yiyeceğini vermek
- Bakmak, beslenmek
- Besleme, işlenecek malzemeyi makinaya verme
- Bu malzemeyi makinaya veren cihaz
- Malzemesini vermek
- Gıda almak
- Desteklemek
- Yem, yemek
- Geçindirmek
- Gıdası olmak
- Mama
- Spor pas vermek, geçirmek
- Yiyecek, gıda
- Komedi ikilisinin ciddi olan karakteri
- Yemek yemek
- Otlatmak, otlamak
- İhtiyacını temin etmek
beslemek
- Yiyecek ve içeceğini sağlamak
- Yedirmek
- Semirtmek.
- Eklemek, katmak, çoğaltmak
- Bir şeyi korumak veya sağlamca durmasını sağlamak için çevresini veya altını desteklemek, doldurmak, pekiştirmek
- Yetiştirmek
- Bir duyguyu gönülde yaşatmak
- Maddi yardım yapmak, desteklemek.
- Nourish.
- Raise.
feed a cold
- Soğuk algınlığından sonra sağlığını yeniden kazanmak için yemek ("soğukta ye sıcakta aç kal" deyişinden)
feed a meter
- Parkmetreye jeton atmak