fresh bread ne demek?
- Taze ekmek
taze
- Bozulmamış, bayatlamamış olan
- Dinç, yıpranmamış, yorulmamış
- Kuru olmayan, körpe, kuru karşıtı
- Yeni, zamanı geçmemiş
- Genç kadın
- körpe, genç
- Yeni, körpe, genç.
- Yeni kesilmiş, bayatlamamış, taravetli, buruşmamış.
- Fresh.
- Green.
fresh breeze
- Siddetli rüzgar
fresh bean
- Taze fasulye
bread
- Yiyecek
- Ekmek
- Maişet, geçim
- (argo) para
- (breadbasket) ekmek sepeti
Türetilmiş Kelimeler (bis)
fresh breezefresh beanfresh butterfresh airfresh air friendfresh air make upfresh and cripsfreshfresh eggfresh feedfrescofresco paintingfrescoedfrescoerfrescoistbreadbread and butterbread and butter letterbread and scrapebread and winebread baked in a panbread basketbread binbread boardbread boxbreachbreach of closebreach of confidencebreach of contractbreach of covenant