fırsat eşitliği ne demek?
- Sunulan olanaklardan herkesin ayrım yapılmaksızın eşit biçimde yararlanması.
- Bir ülkedeki eğitim, iş gibi her türlü olanaktan her bireyin eşit yararlanma hakkına sahip olması.
- Equal opportunity.
- Equal opportunity, opportunity equality.
fırsat
- Uygun zaman, uygun durum veya şart, vesile
- (Bak: Fursat)
- Opportunity.
- Chance.
- Occasion.
- Opening.
- Break.
- Facility.
- Show.
- Turn.
fırsat beklemek
- En uygun şartı, durumu veya zamanı kollamak.
- Wait one's oppurtunity.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
fırsatfırsat beklemekfırsat bilmekfırsat bu fırsatfırsat buldukçafırsat bulmakfırsat düşkünüfırsat düşmekfırsat düştükçe yapılanfırsat kaçırmakfırfır fırfır dönmekfır fırfırakeşitliği bozmak için oynanan oyuneşitliğin geçişme özelliğieşitlikeşitlik bağıntısıeşitlik derecesieşitleeşitlemeeşitleme çukur fırınıeşitleme çukurueşitleme sıcaklığı