eşitlik ne demek?
- İki veya daha çok şeyin eşit olması durumu, denklik, müsavat, muadelet.
Böyle bir eşitlik, ehliyeti olan herkesin en yüksek makamlara çıkabilmesi demek.
Cemil Meriç - Kanunlar yönünden insanlar arasında ayrım bulunmaması durumu.
- Bedensel, ruhsal başkalıkları ne olursa olsun, insanlar arasında toplumsal ve siyasi haklar yönünden ayrım bulunmaması durumu
Bunlar, eşitlikten yana olduklarını söyleseler de, yaptıkları işler hep kendi ipliklerini boyamaya dayanır.
S. Birsel - Egalitarianism.
- Equality.
- Evenness.
- Parity.
- Equivalence.
- Equation.
- Equalization.
- Equivalent.
- Analogy.
- Symmetrical.
- Identity.
- Homology.
eşitlik bağıntısı
- ( )
- Equality relation.
- Relation de égalité
eşitlik derecesi
- Kavramların "gibi, kadar" edatları ile karşılaştırılıp eşit ölçüde gösterilmesi.
- Gibi veya kadar ilgeçleriyle kavramların karşılaştırılıp eşit ölçüde gösterilmesi: Ahmet kadar Ali de çalıştı; Ahmet kadar çalışkan çocuk yoktur; Ayşe kadar saf kız bulunmaz; Dağ gibi adam devrildi gitti; Uçak yıldırım gibi gidiyor vb. (bk. üstünlük derecesi) .
- Equative degree.
- Degré d'équatif