eşitliği bozmak için oynanan oyun ne demek?
- Tie break, tie breaker.
eşitliğin geçişme özelliği
- ( )
- Law of transivity of identity.
- Raisonnement d'égalité
eşitlik
- İki veya daha çok şeyin eşit olması durumu, denklik, müsavat, muadelet.
- Kanunlar yönünden insanlar arasında ayrım bulunmaması durumu.
- Bedensel, ruhsal başkalıkları ne olursa olsun, insanlar arasında toplumsal ve siyasi haklar yönünden ayrım bulunmaması durumu
- Egalitarianism.
- Equality.
- Evenness.
- Parity.
- Equivalence.
- Equation.
- Equalization.
bozmak
- Bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek.
- Bir yerin, bir şeyin düzenini karıştırmak
- Dokunmak, zarar vermek.
- Geçersiz bir duruma getirmek
- Büyük parayı küçük birimlere ayırmak.
- Bozguna uğratmak, yenmek, mağlup etmek.
- Altını paraya çevirmek, bozdurmak.
- Yabancı ülke parasını Türk parasına çevirmek.
- Bk. karıştırmak
- Gum up.
için
- Amacıyla, maksadıyla
- Sebep ve sonuç belirten bir söz
- -dan / -den dolayı, ... -dan / -den ötürü
- Özgü, ayrılmış.
- Düşüncesince, kendince, göre
- Hakkında
- Oranla, göz önünde tutulursa.
- Karşılığında, karşılık olarak.
- In the cause of.
- So as to.