fırsatçılık yapmak ne demek?
- Profiteer.
fırsatçılık
- Fırsatçı olma durumu.
- Güç durumlarda, uzak ve üstün amaçları bir yana bırakarak yalnızca içinde bulunulan koşullara göre davranma niteliği.
- Normalde zararsız olan bir bakterinin, bağışıklık sistemi yetersiz hastada enfeksiyona neden olması, oportünizm.
- Opportunism.
fırsatçı
- Fırsatları iyi değerlendiren, fırsat kollayan kimse.
- Temporizing.
- Timeserving.
- Opportunist.
- Profiteer.
- Time-server.
- Pusher.
- Temporizer.
- Fence-straddler.
yapmak
- Yol almak
- Bir harekete, işe başlamak veya bir hareketle, işle uğraşmak
- Salgılamak, çıkarmak
- Dışkı çıkarmak
- Gerçekleştirmek
- Tehdit yoluyla birini herhangi bir duruma düşürmek
- Evlendirmek
- Bir durum yaratmak
- Edinmek, sahip olmak
- Bir kimseye bir meslek kazandırmak, yetiştirmek