fırlayıp geçmek ne demek?

  1. (en)Shoot ahead of.

shoot

  1. Atmak, avlamak, vurmak, çekmek [fot.], fırlatmak, ateş etmek, öldürmek, şut çekmek, atış yapmak, çekmek, çekim yapmak, hızla geçmek, iğne yapmak, aşı yapmak, sürgün vermek, filizlenmek, yuvarlanmak (varil vb.), perdahlamak (kereste), avlanmak, fırlama
  2. (shot shooting) atmak, fırlatmak
  3. Ateş etmek
  4. Out ile (filiz) sürmek
  5. Silâhla öldürmek veya yaralamak, vurmak
  6. (sekstantla) ölçmek
  7. Akıntı ile geçmek
  8. Üzerinden hızla geçmek
  9. Fotoğraf çekmek
  10. Içine başka renk karıştırmak

fırlayıp gitmek

  1. (en)Dash off.

fırlayıp çıkmak

  1. (en)Fly out.

geçmek

  1. Bir yerden başka bir yere gitmek
  2. Bir yandan girip diğer yandan çıkmak.
  3. Yol, araç veya akarsu bir yerin yakınından veya içinden gitmek.
  4. Bir duruma uğramak, konu olmak.
  5. Bırakmak, vazgeçmek.
  6. Yaşamak.
  7. Bir şeyi bundan böyle yapma durumunda olmamak
  8. Olmak, vuku bulmak, cereyan etmek
  9. Bk. göstermek
  10. (en)Pass into.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

fırlayıp gitmekfırlayıp çıkmakfırlayıp yürümekfırlayışfırlayan şeyfırlagfırlakfırlak dişfırlak gözlüfırlaklıkgeçmekgeçmek bilmemekgeçmek doldurmakgeçmegeçme ile tutturmakgeçme imigeçme karalığıgeçme kaynakgeçgeç anlamageç anlamakgeç anlayangeç anlayan kimse
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın