füze fırlatma ne demek?
- Shoot.
füze fırlatmak
- Rocket.
füze
- Bir yanıcı ve bir yakıcı maddenin sürekli olarak yanmasından doğan itiş gücü ile hareket eden düzenek.
- Missile.
- Rocket.
- Eritmek, yanmak, atmak, birleştirmek, birleşmek
fırlatma
- Fırlatma işi.
- Işi.
- Kol ve bacağın vücudun orta çizgisinden türlü yönlere, son eklemine kadar hızla ve gergin olarak uzaklaştırılması.
- Yanardağların etkinlikleri sırasında gazların basıncı ile katı ya da yarı erimiş özdekleri havaya savurmaları.
- Projection.
- Ejeted material.
- Straddeling.
- Fling.
- Pitch.
- Throw.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
füze fırlatmakfüzefüze bilimifüze içindeki patlayıcıfüze rampasıfüze savunma sistemifüzeatarfüzebilimfüzebilimcifüzenfüccarfüccetenfücceten gitmekfücefücetenfırlatmafırlatma düzeneği ile ilgilifırlatma evresifırlatma kanalıfırlatma kesesifırlatma koltuğufırlatma rampasıfırlatmakfırlatmamakfırlatfırlatıcıfırlatılabilirfırlatılabilir koltukfırlatılan şeyfırlagfırlakfırlak dişfırlak gözlüfırlaklık