fırlatmak ne demek?

  1. Hızla atmak, bulunduğu yerden dışarı atmak

    Ali Rıza balıkçılara doğru bir taş fırlattı.

    S. F. Abasıyanık
  2. (en)Heave.
  3. (en)Sling.
  4. (en)To hurl.
  5. (en)To fling.
  6. (en)Dash.
  7. (en)Pitch.
  8. (en)Spin.
  9. (en)Spring.
  10. (en)Whack.
  11. (en)Whip.
  12. (en)Aim.
  13. (en)Blast off.
  14. (en)Hurl.
  15. (en)Launch.
  16. (en)Eject.
  17. (en)Throw.
  18. (en)Toss.
  19. (en)Bung.
  20. (en)Cast.
  21. (en)Cast away.
  22. (en)Catapult.
  23. (en)Chuck.
  24. (en)Chuck away.
  25. (en)Dart.
  26. (en)Fling.
  27. (en)Hurtle.
  28. (en)Pelt.
  29. (en)Project.
  30. (en)Send.
  31. (en)Shoot.
  32. (en)Shoot out.
  33. (en)Swing.
  34. (en)Whisk.

fırlatma

  1. Fırlatma işi.
  2. Işi.
  3. Kol ve bacağın vücudun orta çizgisinden türlü yönlere, son eklemine kadar hızla ve gergin olarak uzaklaştırılması.
  4. Yanardağların etkinlikleri sırasında gazların basıncı ile katı ya da yarı erimiş özdekleri havaya savurmaları.
  5. (en)Projection.
  6. (en)Ejeted material.
  7. (en)Straddeling.
  8. (en)Fling.
  9. (en)Pitch.
  10. (en)Throw.

fırlatma düzeneği ile ilgili

  1. (en)Catapult.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

fırlatmafırlatma düzeneği ile ilgilifırlatma evresifırlatma kanalıfırlatma kesesifırlatfırlatıcıfırlatılabilirfırlatılabilir koltukfırlatılan şeyfırlagfırlakfırlak dişfırlak gözlüfırlaklık
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın