füze içindeki patlayıcı ne demek?
- Pay load.
pay
- Birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm, hisse.
- Eşit bölüm.
- Bayağı kesirlerden birinin eşit parçalardan kaç tane alındığını gösteren sayı: paydanın üstüne yazılarak yatık bir çizgi ile ondan ayrılır.
- Ayak
- Apportionment.
- Hence, figuratively: To compensate justly; to requite according to merit; to reward; to punish; to retort or retaliate upon.
- To discharge, as a debt, demand, or obligation, by giving or doing what is due or required; to deliver the amount or value of to the person to whom it is owing; to discharge a debt by delivering.
- To discharge or fulfill, as a duy; to perform or render duty, as that which has been promised.
- To give or offer, without an implied obligation; as, to pay attention; to pay a visit.
- To give a recompense; to make payment, requital, or satisfaction; to discharge a debt.
füze
- Bir yanıcı ve bir yakıcı maddenin sürekli olarak yanmasından doğan itiş gücü ile hareket eden düzenek.
- Missile.
- Rocket.
- Eritmek, yanmak, atmak, birleştirmek, birleşmek
füze bilimi
- Rocketry.
patlayıcı
- Patlama özelliği olan (madde).
- Bozunması sırasında, çok hızla ve büyük niceliklerde ısı veren, tutuşturma, vurma ve başka etkilere karşı duyarlı bileşik.
- Fulminating.
- Detonating.
- Squib.
- Explosive substance.
- Fulminating explosive.
- Fulminate.
- Fulminant.
- Exploder.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
füzefüze bilimifüze fırlatmafüze fırlatmakfüze rampasıfüze savunma sistemifüzeatarfüzebilimfüzebilimcifüzenfüccarfüccetenfücceten gitmekfücefüceteniçindekileriçindekiler dosyasıiçindekilerle satın almakiçindeiçinde alçı bulunaniçinde bulunmaiçinde bulunulan geceiçinde dolaşmakiçiniçin içiniçin çalışmakiçin dogaliçin güncellestir