fırlatma düzeneği ile ilgili ne demek?
- Catapult.
fırlatma
- Fırlatma işi.
- Işi.
- Kol ve bacağın vücudun orta çizgisinden türlü yönlere, son eklemine kadar hızla ve gergin olarak uzaklaştırılması.
- Yanardağların etkinlikleri sırasında gazların basıncı ile katı ya da yarı erimiş özdekleri havaya savurmaları.
- Projection.
- Ejeted material.
- Straddeling.
- Fling.
- Pitch.
- Throw.
fırlatma evresi
- Kalpte karıncık sisitolü sırasında karıncık içi basıncın semilunar kapakların basıncını yendiği ve kalpten damarlara kanın fırlatıldığı evre. Bu evrede kalbin kasılması izotoniktir. Hızlı ve yavaş fırlatma diye iki evreye ayrılır.
- Ejection period.
ile
- Kelimenin sonuna geldiğinde birliktelik, beraberlik, araç, sebep veya durum anlatan cümleler yapmaya yarayan bir söz
- Bazı soyut isimlere getirildiğinde durum bildiren zarflar oluşturan bir söz.
- Cümle içinde aynı görevde bulunan iki ögeyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz.
- By means of.
- Hereby.
- Upon.
- With.
- Together with.
- Withal.
- Plus.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
fırlatmafırlatma evresifırlatma kanalıfırlatma kesesifırlatma koltuğufırlatma rampasıfırlatmakfırlatmamakfırlatfırlatıcıfırlatılabilirfırlatılabilir koltukfırlatılan şeyfırlagfırlakfırlak dişfırlak gözlüfırlaklıkdüzene karşıdüzene koymakdüzene sokdüzene sokmadüzene sokmakdüzendüzen açıklamasıdüzen akçesidüzen bağıdüzen etkisi