elverişsiz durum ne demek?
- Handicap.
elverişsiz
- Uygun olmayan, uygun gelmeyen
- Disadvantageous.
- Inconvenient.
- Unfavourable.
- Unsuitable.
- Adverse.
- Impractical.
- Unhandy.
- Unsuited.
- Impracticable.
elverişsizleştirmek
- Indispose.
durum
- Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon
- Duruş biçimi, konum.
- Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri.
- İsim soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl.
- Bkz. hal.
- Bir ayaktopu kümesinde takımların aldıkları sonuçlara göre kazandıkları değerler. Uluslararası kurallara göre kazanan takım iki, yenişemeyen takımlar birer değer alırlar. Yenik takımlar ise değer alamazlar.
- State.
- Wheat with hard dark-colored kernels high in gluten and used for bread and pasta; grown especially in southern Russia, North Africa, and northern central North America.
- Condition.
- Situation.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
elverişsizelverişsizleştirmekelverişsizleştirmemekelverişsizlikelverişlielverişli noktaelverişli olmakelverişli stokelverişli toprak nemidurumdurum açısıdurum almakdurum analizidurum baladıdurum basıncıdurum baytidurum betimidurum bilgisini gösterdurum bitiduruduru açınıkduru denklemiduru sesdurualp