elverişsiz ne demek?
- Uygun olmayan, uygun gelmeyen
En elverişsiz noktada idi, ama ister istemez döndü.
T. Buğra - Disadvantageous.
- Inconvenient.
- Unfavourable.
- Unsuitable.
- Adverse.
- Impractical.
- Unhandy.
- Unsuited.
- Impracticable.
elverişsiz durum
- Handicap.
elverişsizleştirmek
- Indispose.