elverişsizlik ne demek?
- Uygun olmama durumu.
- Impracticability.
uygun
- Yakışır, yaraşır, uz, mutabık, mütenasip
- Orantılı, oranlı
- Avantajlı
- Elverişli, yarar, müsait, muvafık.
- Yararlı.
- Ucuz, ekonomik
- Suitable.
- Agreeable.
- Conformable.
- Appropriate.
elverişsizleştirmek
- Indispose.
elverişsizleştirmemek
- (neg. form of elverişsizleştirmek) indispose.