doğal kıran bağışlaması ne demek?
- Doğal kıranlara uğramış bölgelerdeki yurttaşlara, devletçe, Doğal Kıran Akçesi'nden yapılan ve belli bir sürede geri alınması gerekli olan akçal yardım parasının alınmasından vazgeçilmesi.
doğal
- Doğada olan, doğada bulunan.
- Doğada rastlandığı gibi, doğaya uygun olan, doğa güçlerine, kurallarına uyan, tabii, natürel.
- Kendiliğinden olan, insan eliyle yapılmamış, yapay karşıtı.
- Yapmacık olmayan.
- Olağan, alışılmış, her zamanki gibi olan, beklenildiği gibi.
- Sağduyuya, mantığa, olağan düzene uygun olan.
- Katıksız, saf.
- Doğanın kendi düzeni içinde oluşan; yapay olarak hezırlanmamış olan.
- Tabi
- Bir maddenin normal yapısını muhafaza etmesi.
doğal afet
- Önlenmesi insan eliyle olmayan, sel, fırtına, deprem, dolu vb. felaketlerin her biri.
- Baş belası.
- Act of God.
- Natural disaster.
kıran
- Kırma işini yapan (kimse).
- Bir topluluğun ve özellikle hayvanların büyük bir bölümünü yok eden hastalık veya başka sebep, ölet, afet
- Kıyı, kenar, çevre, uç.
- Dağ sırtı, tepe, bayır.
- Kıraç toprak.
- Birbirine paralel olarak uzanan iki akarsu arasında kalmış dağ sırtı.
- Çevre, kıyı, kenar.
- Ufuk.
- Tepe, yamaç, bayır.
- (C.: Kıranat) Yakınlık, mukarenet.
bağışlama
- Bağışlamak işi, yarlıgama, mağfiret, gufran.
- Hibe etme.
- Birine karşılıksız bir şey vermek.
- Ödek almış güreşçiye haklarını geri verme.
- Hayatta olanlar arası bir sözleşme.
- Forgiveness.
- Pardon.
- Donation.
- Granting.
- Remission.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
doğaldoğal afetdoğal ahenkdoğal alandoğal amfiteatrdoğal anlakdoğal antikordoğal arınmadoğal artışdoğal artış oranıdoğadoğa bakım sorunudoğa bilgisidoğa bilimcidoğa bilimcilikkırankıran borcu bağışıkıran girmekkıran kıranakıran kırana kavgakıran kırana rekabetkıran şey veya kimsekıranalpkıranerkırantakırakıra çıkmakkıra kırakıraatkıraat etmek