kıran şey veya kimse ne demek?
- Breaker.
kıran
- Kırma işini yapan (kimse).
- Bir topluluğun ve özellikle hayvanların büyük bir bölümünü yok eden hastalık veya başka sebep, ölet, afet
- Kıyı, kenar, çevre, uç.
- Dağ sırtı, tepe, bayır.
- Kıraç toprak.
- Birbirine paralel olarak uzanan iki akarsu arasında kalmış dağ sırtı.
- Çevre, kıyı, kenar.
- Ufuk.
- Tepe, yamaç, bayır.
- (C.: Kıranat) Yakınlık, mukarenet.
kıran borcu bağışı
- Doğal kırana uğrayan yörelerde yaşayanlara, devlet elindeki doğal kıran akçesinden sağlanan yardımlardan doğan borçların, olağanüstü koşullar göz önünde tutularak devletçe borçlulara bağışlanması.
şey
- Madde, eşya, söz, olay, iş, durum vb.nin yerine kullanılan, genellikle belirsiz anlamda söylenen bir söz. Kararsızlık ifade biçimi.
- Nesne, madde
- Kararsızlık durumunda muhtelif sorulara cevap için tercih edilen bir ifade biçimi.
- (Günlük dilde) Herhangi bir düşünce konusunu göstermeğe yarayan belirsiz terim. (Felsefede) 1- Düşünen bilincin konusu olabilen, gerçekte var olmayıp da yalnızca düşünülmüş olan herşey. Bu anlamda: düşünce nesnesi = ens rationis. 2- Kişiye karşıt olarak: Bilinçten yoksun varlık. 3- Gerçek olan, bilincin dışında, kendi başına var olan tek nesne (ens reale). Böyle bir var olan, tek nesne olarak niteliklerin taşıyıcısı töz diye de anlaşılır. 4- Duyularla kavranabilen cisimsel nesne.
- Bk. nesne
- Stuff.
- Object.
- Matter.
- Article.
- Affair.
veya
- Ayrı olmakla birlikte aynı değerde tutulan iki şeyi anlatan kelimelerden ikincisinin önüne getirilen söz, ya da, yahut
- Olacağı sanılan, seçime bırakılan şeyler ikiden çok olursa kullanılan bir söz.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kırankıran borcu bağışıkıran girmekkıran kıranakıran kırana kavgakıran kırana rekabetkıranalpkıranerkırantakırakıra çıkmakkıra kırakıraatkıraat etmekkırkır atın yanında duran ya huyundan ya suyundankır baykuşukır bekçisikır boynunuşeyşeyatinşeybşeybanşeybeşeydaşeydagülşeydanurşeydeşeyhşeairşeairi islamiyeşeametşebşebab