daracağına gitmek ne demek?
- Mount the scaffold.
mount
- Üzerine çıkmak, bindirmek, çıkmak, binmek
- Düzenlemek, çerçevelemek
- Binmek, ata binmek
- Üzerine yerleştirmek, oturtmak
- Takmak
- Monte etmek, kurmak
- Üzerine koymak, oturtmak
- Üzerine yapıştırmak, çerçeveye geçirmek
- Lam üzerine yerleştirmek, incelemek üzere lam hazırlamak
- Taşımak
daracık
- Çok dar
- Quite narrow.
- Poky.
daracık pantalon
- Drain pipe trousers.
gitmek
- Bir yere doğru yönelmek
- Bir yerden veya bir işten ayrılmak.
- Çıkmak, ulaşmak.
- Belli bir amaçla bir yere devam etmek veya bir işle uğraşmak.
- Sürmek, devam etmek
- Yakışmak, yaraşmak.
- Tüketilmek, harcanmak
- Götürülmek, gönderilmek.
- Take one's way.
- Go away.