daracık ne demek?
- Çok dar
Daracık ve bozuk kaldırımlardan çamurlu sular akıyordu.
T. Buğra - Quite narrow.
- Poky.
çok
- Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı
- Aşırı bir biçimde
- Galore.
- Great.
- Handsome.
- Infinite.
- Like blazes.
- Perfectly.
- Power of.
- Profu.
daracık pantalon
- Drain pipe trousers.
daracağına gitmek
- Mount the scaffold.