dışkı boşaltmak ne demek?
- Defecate
defecate
- Arınmak, arıtmak, kurtulmak
- Dışkı boşaltmak
- Tortusunu çıkarmak
- Dışkılamak, kaka yapmak
dışkı
- Sindirim sonunda anüs yoluyla dışarıya atılan besin artığı, kazurat.
- Sindirim kanalından dışarı atılan besin artıkları.
- Sindirim kanalının sonundan dışarı atılan, sindirilmemiş madde veya artık.
- Sindirim kanalından dışarı atılan besin artıkları, feçes, gaita.
- Faeces.
- Excrement.
- Faecal matter.
- Rejection.
- Dejection.
- Feces.
dışkı ile ilgili
- Faecal [Brit.], fecal.
boşaltmak
- Boş duruma getirmek.
- Dökmek, boca etmek
- Bir silahta ne kadar mermi varsa hepsini arka arkaya patlatmak
- Kusmak.
- Gevşetmek, açmak
- Empty.
- Pour from.
- Evacuate.
- Pour out of.
- Discharge.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
dışkıdışkı ile ilgilidışkı kaçırmadışkı taşıdışkı tutamamadışkı yemedışkıcıldışkıl aşamadışkıl kişilikdışkıl kösnüllükdışkapakdışkaynaklı enflasyondışkenar aşınmasıdışkenarlıkdışdış açıdış açı oluşturan iki siperdış açıkdış akışmaboşaltmakboşaltmaboşaltma barınağıboşaltma borusuboşaltma buyruğuboşaltma devresiboşaltboşaltaçboşaltanboşaltıboşaltı beziboşalboşalanboşalımboşalım borusuboşalma