dışarıda oturmak ne demek?
- Sit out.
sit
- Tarih öncesinden günümüze kadar değişik çağların ve uygarlıkların kültür değerlerini temsil eden eser veya kalıntı.
- Bazı ayrıcalıklar dışında olgunlaşmamış bir hücreyi belirten son ek
- 3d pers.
- Sing.
- Pres.
- Of Sit, for sitteth.
- To suit ; to become.
- Be in session; 'When does the court of law sit?' sit around, often unused; 'The object sat in the corner'.
- Be seated.
- Sit around, often unused; 'The object sat in the corner'.
dışarıda olmak
- Be out.
dışarıda akşam yemeği yemek
- Dine out.
oturmak
- Vücudun belden yukarısı dik duracak biçimde ağırlığı kaba etlere vererek bir yere yerleşmek
- Bu biçimde yerleştiği yerde kalmak
- Uygun gelmek, ölçüleri tam olmak
- Bir yerde sürekli olarak kalmak, ikamet etmek
- Hiçbir iş yapmadan boş vakit geçirmek, boş durmak.
- Toprak veya yapı çökmek, aşağı inmek.
- Biriyle beraber yaşamak
- Bir işi yapmakta olmak, bir işe başlamak üzere olmak
- Sit down.
- Be seated.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
dışarıda olmakdışarıda akşam yemeği yemekdışarıda betimlenen dosyadışarıda betimlenen veridışarıda bırakmakdışarıda canlı yayındışarıdadışarıda çevirimdışarıda çevirim görevlisidışarıda çevirim takımıdışarıda çevirim yeridışarıdışarı akandışarı akan maddedışarı akıtmakdışarı akmaoturmakoturmakçıoturmaoturma alanioturma belgesioturma bildirgesioturma bildirimioturoturacağı yeri ayarlamakoturacakoturacak yeroturacak yer sağlamaotu biçip kurutmakotu çek, köküne bakotuk