düz akıma çevirmek ne demek?
Commutate.
düz
- Yatay durumda olan, eğik ve dik olmayan.
- Kıvrımlı olmayan, doğru.
- Yüzeyinde girinti çıkıntı olmayan, müstevi.
- Kısa ökçeli, ökçesiz (ayakkabı).
- Yayvan, altı derin olmayan.
- Kıvırcık veya dalgalı olmayan (saç).
- Yalın, sade, süssüz.
- Çizgisiz, desensiz ve tek renkli.
- Rakı.
- Düz rakı.
düz açınık
- Bkz. Açınık.
akma
- Akmak işi.
- Reçine, çam sakızı, akındırık.
- Düşük karbonlu çeliklerde görülen ye esneklik sınırına erişildiğinde birden beliren uzama olayı.
Flowing.
Discharge.
Effluence.
Efflux.
Effusion.
Expulsion.
Flux.
çevirmek
- Bir şeyin yönünü değiştirmek
- Öteki yüzünü görünür duruma getirmek
- Döndürerek hareket ettirmek
- Yönetmek, idare etmek
- Yolundan alıkoymak, yoldan döndürmek.
- Geri göndermek.
- Bir giyeceği söküp iç yüzünü dışa getirmek.
- Çevrilemek, tevil etmek.
- Çevirim eylemi.
Shoot, take, film, cinematograph.