akım ne demek?
- Akma işi.
- Hava, su vb. akışkan maddelerin veya elektrik yüklerinin belli bir yönde akışı, yer değiştirmesi, cereyan
Gecenin hummalı sessizliği kulaklarında yüksek voltajlı bir elektrik akımı gibi vınlıyordu.
A. İlhan - Sanatta, siyasette, düşünce hayatında ortaya çıkan yeni bir görüş, yöntem, hareket, cereyan tarz.
- Debi.
- Bir akarsuyun herhangi bir kesiminde saniyede geçirdiği suyun oylumu : m3/sn.
- Birim zamanda, dik bir kesitten geçen özdek, kıvıl yük vb. ilişkin nicelik.
- Bir iletken özdek içinde özgür eksiciklerin, eksi ve artı üşerlerin elektriksel alan etkisi ile akışları.
- Bir iletken boyunca elektronların deviniminden oluşan durum.
- Neticesiz, sonu yok, beyhude. (Osmanlıca'da yazılışı: akîm)
- Ekin, harmandan kalkan buğday.
- Ayağın üstü (ağrı).
- Düşünce, iletim.
- Electric current.
- Elektrischer Strom, Strom
- Idea that is gaining ground.
- Movement cereyan.
- Strom Dgr.: Jap. denry
- Courant électrique
- Current cereyan.
- Flowvolume.
- Movement.
- Trend.
- Flow.
- Stream.
- Rheo-.
- Tarz.
- Current.
- Strom
- Courant
- Débit
akma
- Akmak işi.
- Reçine, çam sakızı, akındırık.
- Düşük karbonlu çeliklerde görülen ye esneklik sınırına erişildiğinde birden beliren uzama olayı.
- Flowing.
- Discharge.
- Effluence.
- Efflux.
- Effusion.
- Expulsion.
- Flux.
akım açık
- 1-Elektrik akanının geçmekte olduğunu belirtir deyim. 2 - Elektrik tehlikesine karşı uyarı.
- Live.
- Sous tension
akım antinodu
- Current antinode.