cüret göstermek ne demek?
Hazard
hazard
- Tehlikeye atmak, riske sokmak, riske girmek, tehlikeye maruz kalmak, söylemek
- Baht, şans, tehlike, riziko
- Tenis kortunun servis atılan tarafı
- Eski bir çeşit zar oyunu
- Bilardo oyununda bir vuruş
- Golf oyununda mânia
- Tehlikeye atmak, şansa bırakmak
- Cüret göstermek
cüret
- Yüreklilik, ataklık, cesaret
- Düşüncesizce, saygıyı aşan davranış, cesaret.
- Yiğitlik, cesaret. Korkmayarak ileri atılmak. (Osmanlıca'da yazılışı: cür'et)
Front.
Boldness.
Daring.
Nerve.
Audacity.
Brass.
Chutzpa.
cüret edeyim deme
Don't you dare to.
göstermek
- Bir şeyin etkisi altında tutulmak.
- Kanıtla inandırmak.
- Öğretmek, açıklamak.
- Yapmasını söylemek, görevlendirmek.
- Güzelliğini ortaya çıkarmak, temsil etmek
- Görülmesini sağlamak, görmesine yol açmak.
- Birini veya bir şeyi işaretle belirtmek.
- Belirtmek, anlatmak.
- Bir filmi gösterici yardımıyla görüntülük üzerine yansıtarak izlenmesini sağlamak; gösterimi gerçekleştirmek.
To point.