gösterme ne demek?
- Göstermek işi.
- Teşhir, sergileme.
- A adının, ( ) yorumunda X nesnesinigösterme'si X nesnesinin a adının ( ) yorumundaki kaplamı olması demektir.
- Bk. gösterim
- Designation.
- Display.
- Exhibition.
- Presentation.
- Representation.
- Showing.
- Indication.
- Denotation.
- Designation
göstermek
- Bir şeyin etkisi altında tutulmak.
- Kanıtla inandırmak.
- Öğretmek, açıklamak.
- Yapmasını söylemek, görevlendirmek.
- Güzelliğini ortaya çıkarmak, temsil etmek
- Görülmesini sağlamak, görmesine yol açmak.
- Birini veya bir şeyi işaretle belirtmek.
- Belirtmek, anlatmak.
- Bir filmi gösterici yardımıyla görüntülük üzerine yansıtarak izlenmesini sağlamak; gösterimi gerçekleştirmek.
- To point.
gösterim
- Sinema salonlarında filmin gösterilmeye başlanması, vizyon.
- Görüntülerin gösterici yardımıyla bir yüzeye yansıtılması işi, projeksiyon.
- Salonlarında filmin gösterilmeye başlanması, vizyon.
- Sinema, tiyatro, konser vb. sanat dallarında verilen gösterilerden her biri, seans.
- Bir niceliği, bir dizgeyi ya da bir olayı simgelerle belirtme.
- Bir film üzerindeki resimlerin gösterici yardımıyla görüntülüğe yansıtılarak görüntülerin oluşturulması
- Bu yolla, filmin tümünün ya da bir bölümünün izlenmesinin sağlanması
- Bir sinemanın belli bir izlencesinin yer aldığı ve belirli bir saatten başlayıp yine belirli bir saatte sona eren çalışması.
- Organik bileşiklerin yapısal özelliklerini göstermek için, sayılar ve sembollerin kullanıldığı bir sistem.
- Projection, film projection, showing, film showing, performance, (ABD) screening, film screening,.
gösterme adılı
- Varlıkların yerini, işaret yoluyla tutan adıl.
- Demonstrative pronoun i?aret zamiri.
gösterme belirteci
- Bir eylemin, bir adın veya başka bir belirtecin anlamını, gösterme yoluyle sınırlayan belirteç: İşte geldik; İşte burada oturuyoruz; Ta uzaklara gitti; İşte kalem, işte defter vb.