button face ne demek?
- Düğme yüzü
düğme
- Giyecek, yorgan vb.nin bazı yerlerine ilikleyici veya süs olarak dikilen kemik, metal, sedef gibi sert maddelerden yapılmış küçük tutturma aracı
- Çevrilmek veya üzerine basılmak yoluyla bir elektrik akımını açan, kapayan, herhangi bir makineyi işleten veya durduran parça, komütatör.
- Üst deri altındaki kıkırdak ve yağdan oluşmuş düğme biçimindeki çıkıntı.
- Almacı açmak, kapamak, bazen de ses gürlüğünü düzenlemekte kullanılan parça. Sinem
- Alıcının çalışma düzeneğini işleten parça. TV
- Almacın çeşitli ayarlarını gerçekleştiren parçalardan her biri.
- Button (for switching), on-off (switch),.
- Knob, releaser, trigger, button, release (button, knob), push-button,.
- Adjustment knob, control knob.
- Switch.
button actions
- Düğme eylemleri
button boy
- Komi
face
- Yüz yüze gelmek
- Yüzüne bakmak
- Yönelmek; karşılamak, karşı karşıya gelmek, yüz yüze gelmek, karşısında olmak; cesaretle karşılamak
- Karşılamak
- Iskambil kâğıt açmak
- Face up to: cesaretle karşılamak, farkına varmak
- Karşısında olmak/durmak.
- Yüz, çehre, surat, sima
- Küstahlık, cüret
- (ticari evrakta yazılı olan) asıl değer
Türetilmiş Kelimeler (bis)
button actionsbutton boybutton cauterybutton colorbutton configurationbuttonbutton editorbutton head boltbutton headed screwbutton holebuttockbuttocksbuttombuttom layerbuttbutt endbutt hingebutt inbutt in onfaceface aboutface acheface amount certificate companyface angleface as long as a fiddleface blindnessface cardface careface centered cubicfacfacadefacd