face as long as a fiddle ne demek?
- Çok üzgün yüz ifadesi, kederli yüz
face
- Yüz yüze gelmek
- Yüzüne bakmak
- Yönelmek; karşılamak, karşı karşıya gelmek, yüz yüze gelmek, karşısında olmak; cesaretle karşılamak
- Karşılamak
- Iskambil kâğıt açmak
- Face up to: cesaretle karşılamak, farkına varmak
- Karşısında olmak/durmak.
- Yüz, çehre, surat, sima
- Küstahlık, cüret
- (ticari evrakta yazılı olan) asıl değer
face about
- Ters yöne dönmek, geriye dönmek
as
- Kakım.
- İskambil kâğıtlarında birli.
- Bir işte başta gelen (kimse veya şey).
- Arsenik elementinin simgesi.
- (∆S) Entropi değişimi.
- Ermine.
- Stoat.
- Very poisonous metallic element that has three allotropic forms; arsenic and arsenic compounds are used as herbicides and insecticides and various alloys; found in arsenopyrite and orpiment and realgar.
- United States territory on the eastern part of the island of Samoa.
- To the same degree ; 'they were equally beautiful'; 'birds were singing and the child sang as sweetly'; 'sang as sweetly as a nightingale'; 'he is every bit as mean as she is'.
long
- Çok, uzun zaman
- Istemek, can atmak
- Uzun
- Uzun süren, yorucu
- Arzu etmek, özlemini çekmek, gözlemek, hasret kalmak
- Çok istemek, arzulamak, hasretini çekmek, özlemek
- Müddetince, müddetine kadar, çok vakit, çoktan.
- Mesafece uzun
- Çok, pek: geç
- Alışılmıştan uzun
Türetilmiş Kelimeler (bis)
faceface aboutface acheface amount certificate companyface angleface blindnessface cardface careface centered cubicface central cubic structurefacfacadefacdasas ... as everas ... so ...as a consequence ofas a countermeasure toas a cure foras a disabled veteranas a familyas a first impressionas a formalityaa 1a alfa lipoproteinemia b basımıa b c basımı