butt ne demek?
- Popo, kıç.
- Izmarit
- Kafa atmak, toslamak, boynuzlamak
- Herhangi bir şeyin enli ucu veya sapı
- Dipçik
- Alay konusu olan kimse
- Nişan talimi yapılan yerin arkasındaki duvar veya toprak yığını
- Bitişik olmak
- Bitişmek
- Iki şeyin enli uçlarını birbiriyle birleştirmek.
- Tos vurmak, boynuz atmak
- Tos, kafa.
- Kafa atmak
- Araya girmek, karışmak, burnunu sokmak
- Uç
- Fıçı (şarap, bira), damacana
- Bir oylum ölçü birimi, 477 litre.
butt end
- Dipçik, enli uç veya sap
butt hinge
- Yüzey menteşesi
- Fransız menteşe
- Pomel menteşe