button ne demek?
- Düğme
- Tomurcuk, filiz,sürgün
- Küçük mantar
- Elektrik düğmesi
- Ar-go Kızılderililerin uyuşturucu madde niyetine çiğnedikleri dikensiz bir nevi kaktüsün ku-rutulmuş tepe kısmı
- (f) düğmelemek, iliklemek
- Düğme dikmek veya koymak, buttonwood çınar ağacı
- Düğmelemek
düğme
- Giyecek, yorgan vb.nin bazı yerlerine ilikleyici veya süs olarak dikilen kemik, metal, sedef gibi sert maddelerden yapılmış küçük tutturma aracı
- Çevrilmek veya üzerine basılmak yoluyla bir elektrik akımını açan, kapayan, herhangi bir makineyi işleten veya durduran parça, komütatör.
- Üst deri altındaki kıkırdak ve yağdan oluşmuş düğme biçimindeki çıkıntı.
- Almacı açmak, kapamak, bazen de ses gürlüğünü düzenlemekte kullanılan parça. Sinem
- Alıcının çalışma düzeneğini işleten parça. TV
- Almacın çeşitli ayarlarını gerçekleştiren parçalardan her biri.
- Button (for switching), on-off (switch),.
- Knob, releaser, trigger, button, release (button, knob), push-button,.
- Adjustment knob, control knob.
- Switch.
button actions
- Düğme eylemleri
button boy
- Komi