bow in ne demek?
- Başını eğerek buyur etmek
bow and arrow
- Yay ve ok
bow and scrape
- Yaltaklanmak, sahte bir saygı göstermek
in
- Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
- Mağara.
- İnsan.
- Bkz. kovuk, mağara.
- Koyun pisliği
- (edat) içinde, -de, -da
- Lair.
- Cave.
- Hole.
- Burrow.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
bow and arrowbow and scrapebow bellsbow compassbow downbowbow for a violinbow headbow leggedbow legsbobo be brought upbo fonksiyonlar sınıfıbo function classbo inciriinin a bad conditionin a bad fixin a bad lightin a bad moodin a bad temperin a bad wayin a big hurryin a big wayin a bodyii 0i accepti adore youi agree