in a big hurry ne demek?
- Alelacele
alelacele
- Çabucak
- Çarçabuk, acele olarak, çabuk. (Osmanlıca'da yazılışı: ale-l-acele)
- In great haste.
- In a big hurry.
- Head over heels.
- Headfirst.
- Posthaste.
- Sharpish.
- Whip and spur.
in a big way
- Dili büyük çapta.
in
- Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
- Mağara.
- İnsan.
- Bkz. kovuk, mağara.
- Koyun pisliği
- (edat) içinde, -de, -da
- Lair.
- Cave.
- Hole.
- Burrow.
a
- Ülke, kurum ve yatırım araçlarının yüksek güvenilirlik aralığını gösteren ve derecelendirme kuruluşu tarafından verilen not. A'nın sayıları arttıkça güvenilirlik derecesi yükselir; işaret değişiklikleri her bir konum için olumlu veya olumsuz gelişmelere işaret eder (AA, AAA, A+, AA- vb).
- Yunanca yokluk ifade eden ön ek.
- Amper.
- Anot.
- Angström.
- Argon simgesi. (II)
- Kazanılmış bağışıklık yetmezlik sendromu.
- Bk. adres çözünümü iletişim kuralı
- AIDS.
- Association of Research-based Pharmaceutical Companies.
big
- Büyük, çok, fazla, övünerek, yüce gönüllükle
- Büyük, iri, kocaman, cüsseli
- Gebe
- Büyümüş
- Mühim, etkili
- Yüksek ruhlu, a1i
- Yuksek Big Ben ingiliz parlamento binasındaki büyük saat ve çanı