bow compass ne demek?
- Kavis kumpasi
kavis
- Bir eğrinin sınırlı bir kısmı, eğmeç
- El yazısı veya imzadaki çizgi hattının içe ya da dışa doğru yapmış olduğu eğri kısmı.
- 1. yay. 2. gökyüzü, ay, burcu.
- Arcuation.
- Camber.
- Curve.
bow and arrow
- Yay ve ok
bow and scrape
- Yaltaklanmak, sahte bir saygı göstermek
compass
- Erişmek
- Etrafını dolaşmak
- Şamil olmak, kapsamak
- Çevirmek, sarmak, kuşatmak
- Başarmak
- Kavramak, anlamak
- Gizli plan kurmak.
- Pusula
- Pergel
- Çevre
Türetilmiş Kelimeler (bis)
bow and arrowbow and scrapebow bellsbow downbow for a violinbowbow headbow inbow leggedbow legsbobo be brought upbo fonksiyonlar sınıfıbo function classbo inciricompasscompass bearingcompass brickcompass cardcompass errorcompass needlecompass pointcompass rosecompass routecompass sawcompactcompact cameracompact carcompact computercompact design