bezginlik vermek ne demek?
- Yormak, usandırmak, bıktırmak. Çekilmez hale gelmek.
Her gün aynı şeyi yapmak, bezginlik verdi artık.
- Bore to tears
bezginlik getirmek
- Yorulmak, usanmak, bıkmak.
bezginlik
- Bezgin olma durumu, usanç, yorgunluk
- Fütur.
- Depression.
- Disgust.
- Weariness.
- Lethargy.
- Prostration.
vermek
- Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
- Bırakmak veya bağışlamak
- Ondan bilmek, atfetmek
- Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
- Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
- Herhangi bir duruma yol açmak
- Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
- Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
- Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
- Bring.