bezgi ne demek?
- Süs, bezek
Dar ve basık cephesi Orta Zaman bezgileriyle oymalı meyhanemsi bir yerin önünde durdular.
Y. K. Karaosmanoğlu
bezgin
- Yaşama veya iş görme isteğini yitirmiş
- Meftur.
- Disgusted.
- Lackadaisical.
- Haggard.
- Weary of life.
- Tired of life.
- Exhausted.
- Depressed.
- Discouraged.
bezgince
- Disgustedly, with repulsion and loathing.