beyyine külfeti ne demek?
- Mahkemede bir olguyu beyan için kendi lehine sonuç çıkarmak isteyen kişinin bunları ispata zorunlu tutulması.
- Burden of proof.
beyyine
- Bir olayın doğruluğunu ortaya koyabilen yöntem.
- Gerçeği kanıtlayan kesin delil. (Çoğulu: beyyinat).
- Duruşma sırasında bir düşünceyi gerçekleştirmek için başvurulan belge, kanıt, tutamak, delil.
- Bk. bilit
- Tanıt. ~ külfeti: tanıt yükü.
- Evidence.
- Proof.
- Argument.
- Conclusive argument.
beyyine suresi
- Kur'an-I Kerim'in 98. suresi olup "Kayyime, Münfekkin, Beriyye, Lemyekün" Suresi gibi isimlerle de söylenir. (Osmanlıca'da yazılışı: beyyine sûresi)
külfet
- Sıkıntı, zorluk
- Büyük masraf
- Yük. ~ i isbât: tanıt yükü.
- Zahmet. Sıkıntı. Yorgunluk. Zahmetli iş. Adetten ve lüzumundan çok yorularak çalışmakla iş yapmak.
- Trouble.
- Bother.
- Fatigue.
- Great expense.
- Inconvenience.
- Obediential obligation.