barış görüşmesi yapmak ne demek?
- Parley.
barış
- Dirlik, düzenlik.
- Barışma işi
- Savaşın bittiğinin bir antlaşmayla belirtilmesinden sonraki durum, sulh.
- Böyle bir antlaşmadan sonra insanlık tarihindeki süreç.
- Uyum, karşılıklı anlayış ve hoşgörü ile oluşturulan ortam.
- Sulh.
- Uyum, birlik, bütünlük, sükunet, huzur içinde yaşamak.
- Savaş ya da dargınlıktan sonraki uzlaşma, anlaşma.
- Savaşsız, kavgasız, huzurlu, düzgün durum.
- Düşmanlığın olmaması.
barış ağızlığı
- Bayram, tören ve konukluk sırasında başkanların içtiği, barışı ve dostluğu simgeleyen ; Kuzey Amerika yerlilerinin, ucunda lülesi bulunan süslü uzun ağızlığı.
- Peace pipe.
- Friedenspfeife
- Chalumet
görüşme
- Görüşmek işi, mülakat, müzakere.
- Bk. görüşüm
- Bir konu üzerinde aydınlanmak ya da bir kimsenin kişiliği üzerinde bilgi edinmek amacıyle yüz yüze yapılan konuşma.
- Interview.
yapmak
- Yol almak
- Bir harekete, işe başlamak veya bir hareketle, işle uğraşmak
- Salgılamak, çıkarmak
- Dışkı çıkarmak
- Gerçekleştirmek
- Tehdit yoluyla birini herhangi bir duruma düşürmek
- Evlendirmek
- Bir durum yaratmak
- Edinmek, sahip olmak
- Bir kimseye bir meslek kazandırmak, yetiştirmek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
barışbarış ağızlığıbarış amaçlı hediyebarış anlaşmasıbarış antlaşmasıbarış belgesibarış çubuğubarış çubuğunu tüttürmekbarış dönemibarış geçimbarıbarı dilbarı giranbarı mihnetbarı sakilgörüşmegörüşme çizinliğigörüşme kılavuzugörüşme ortamgörüşme teklifigörüşgörüş açısıgörüş alanıgörüş alanı boyutugörüş alanı dışındaki