barış ne demek?

  1. Barışma işi

    Biz baba kız biliyorduk ki bu gibi kaçışlar, bir barışla biter.

    Memduh Şevket Esendal
  2. Savaşın bittiğinin bir antlaşmayla belirtilmesinden sonraki durum, sulh.

    Atatürk'ün insan haklarına ve dünya barışına ne kadar saygılı bir lider olduğunu ifade etti.

    Haldun Taner
  3. Böyle bir antlaşmadan sonra insanlık tarihindeki süreç.
  4. Uyum, karşılıklı anlayış ve hoşgörü ile oluşturulan ortam.

    Devlet işçi işveren ilişkilerinde çalışma barışının sağlanmasını kolaylaştırıcı ve koruyucu tedbirler alır.

    Anayasa
  5. Uyum, birlik, bütünlük, sükunet, huzur içinde yaşamak.
  6. Savaş ya da dargınlıktan sonraki uzlaşma, anlaşma.
  7. Savaşsız, kavgasız, huzurlu, düzgün durum.
  8. Düşmanlığın olmaması.
  9. Savaşsızlık durumu.
  10. Dirlik, düzenlik.
  11. Sulh.
  12. (en)Reconciliation.
  13. (en)Concord.
  14. (en)Peace.

barışma

  1. Barışmak durumu, uzlaşma, anlaşma
  2. (en)Reconciliation.
  3. (en)Pacification.

barış ağızlığı

  1. Bayram, tören ve konukluk sırasında başkanların içtiği, barışı ve dostluğu simgeleyen ; Kuzey Amerika yerlilerinin, ucunda lülesi bulunan süslü uzun ağızlığı.
  2. (en)Peace pipe.
  3. (al)Friedenspfeife
  4. (fr)Chalumet

barış amaçlı hediye

  1. (en)Peace offering.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

barış ağızlığıbarış amaçlı hediyebarış anlaşmasıbarış antlaşmasıbarış belgesibarış çubuğubarış çubuğunu tüttürmekbarış dönemibarış geçimbarış görüş olmakbarıbarı dilbarı giranbarı mihnetbarı sakil
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın