barış ne demek?
- Barışma işi
Biz baba kız biliyorduk ki bu gibi kaçışlar, bir barışla biter.
Memduh Şevket Esendal - Savaşın bittiğinin bir antlaşmayla belirtilmesinden sonraki durum, sulh.
Atatürk'ün insan haklarına ve dünya barışına ne kadar saygılı bir lider olduğunu ifade etti.
Haldun Taner - Böyle bir antlaşmadan sonra insanlık tarihindeki süreç.
- Uyum, karşılıklı anlayış ve hoşgörü ile oluşturulan ortam.
Devlet işçi işveren ilişkilerinde çalışma barışının sağlanmasını kolaylaştırıcı ve koruyucu tedbirler alır.
Anayasa - Uyum, birlik, bütünlük, sükunet, huzur içinde yaşamak.
- Savaş ya da dargınlıktan sonraki uzlaşma, anlaşma.
- Savaşsız, kavgasız, huzurlu, düzgün durum.
- Düşmanlığın olmaması.
- Savaşsızlık durumu.
- Dirlik, düzenlik.
- Sulh.
- Reconciliation.
- Concord.
- Peace.
barışma
- Barışmak durumu, uzlaşma, anlaşma
- Reconciliation.
- Pacification.
barış ağızlığı
- Bayram, tören ve konukluk sırasında başkanların içtiği, barışı ve dostluğu simgeleyen ; Kuzey Amerika yerlilerinin, ucunda lülesi bulunan süslü uzun ağızlığı.
- Peace pipe.
- Friedenspfeife
- Chalumet
barış amaçlı hediye
- Peace offering.