barış anlaşması ne demek?
- Peace
peace
- Sulh, selamet
- Barış
- Susun!, sessiz olun!
- Huzur, sükun, rahat
- Barış, hazar
- Asayiş
- Sükunet
- Barış anlaşması
- Barışma, uzlaşma
- İç huzuru
barış
- Dirlik, düzenlik.
- Barışma işi
- Savaşın bittiğinin bir antlaşmayla belirtilmesinden sonraki durum, sulh.
- Böyle bir antlaşmadan sonra insanlık tarihindeki süreç.
- Uyum, karşılıklı anlayış ve hoşgörü ile oluşturulan ortam.
- Sulh.
- Uyum, birlik, bütünlük, sükunet, huzur içinde yaşamak.
- Savaş ya da dargınlıktan sonraki uzlaşma, anlaşma.
- Savaşsız, kavgasız, huzurlu, düzgün durum.
- Düşmanlığın olmaması.
barış ağızlığı
- Bayram, tören ve konukluk sırasında başkanların içtiği, barışı ve dostluğu simgeleyen ; Kuzey Amerika yerlilerinin, ucunda lülesi bulunan süslü uzun ağızlığı.
- Peace pipe.
- Friedenspfeife
- Chalumet
anlaşma
- Devletler arası siyasal, ekonomik, kültürel vb. alanlarda yapılan uzlaşma ve bu uzlaşmanın tespit edildiği belge, uyuşma, itilaf, antant.
- Sözleşme.
- Anlaşmak işi.
- Düşünce ve amaç bakımından birleşip uyuşma. krş. sözleşme
- Agreement, protocol.
- Agreement.
- Settlement.
- Deal.
- Bargain.
- Accord.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
barışbarış ağızlığıbarış amaçlı hediyebarış antlaşmasıbarış belgesibarış çubuğubarış çubuğunu tüttürmekbarış dönemibarış geçimbarış görüş olmakbarıbarı dilbarı giranbarı mihnetbarı sakilanlaşmasızanlaşmasız azelanlaşmasız oligopolanlaşmasız oyunanlaşmaanlaşma evliliğianlaşma gereğinceanlaşma katsayısıanlaşma önergesi