görüş ne demek?
- Görme işi
- Gözle bir şeyi algılama yetisi.
- Cezaevi ve hastanede yapılan ziyaret.
- Bir olay, varlık veya düşünce üzerinde varılan yargı, fikir.
Kolektif bir görüş rahatlığı insanı düşündürmekten kurtarır.
Asaf Halet Çelebi - Olaylar, düşünceler ya da nesneler üzerinde geliştirilen anlayış, değer ve yargı.
- Benzerlerinden ayıran özellik, konsept.
- Bkz. görme
- Conception.
- Visual.
- Optic.
- Optical.
- Idea.
- Sentiments.
- Sight.
- Opinion.
- View.
- Concept.
- Apprehension.
- Argument.
- Aspect.
- Case.
- Conviction.
- Estimation.
- Feeling.
- Genius.
- Horizon.
- Interest.
- Notion.
- Outlook.
- Position.
- Thought.
- Vision.
- Assess.
- Attitude.
- Contention.
- Error.
- Judgment.
- Observation.
- Remark.
- Slant.
- Standpoint.
- Thinking.
- Point of view.
- Act or manner of seeing.
- Opinion standpoint.
- Judicium.
- Visibility.
görme
- Görmek işi, rüyet.
- Göze giren ışığın doğurduğu duyumsal izlerle dış çevredeki ayrıntıların algınlanması.
- Sight.
- Seeing.
- Acuity.
- Remark.
- Vision.
- Sehen
- Vision
görme
- Görmek işi, rüyet.
- Göze giren ışığın doğurduğu duyumsal izlerle dış çevredeki ayrıntıların algınlanması.
- Sight.
- Seeing.
- Acuity.
- Remark.
- Vision.
- Sehen
- Vision
görüş açısı
- Bir şeyi görebilme alanı
- Bakış açısı
- Başın durumu değiştirilmeden bir nesneye önce bir gözle, sonra da öteki ile bakıldığı zaman nesnenin yerinde görülen değişiklik.
- Bk. açı
- Slant.
- Viewpoint.
- Point of view.
- Angle of vision.
görüş alanı
- Bir ırakgörürün içine alabildiği gökyüzü parçası; başka deyimle, bir bakışta gökyüzünde görebildiği alan.
- Bir alıcı merceğinin kapsadığı alan
- Alıcının görüş açısının kapsadığı alan.
- Field of view.
- Field of view (of vision), limits.
- Gesichtsfeld, Blickfeld
- Champ visuel
- Champ (visuel)